Görelilik
- Mutlak bir hareket bulunmaz.
- Hersey görelidir.
- İki kişinin uzayda yalnız kaldığını ve birbirlerine doğru hareket ettiklerini kabul edelim
- - Hangisi hareket etmektedir?
- - Bunu söyleyemezler!
Özel Görelilik Teorisi
- Hareketten bağımsız olarak ışığın hızı bütün gözlemciler için aynıdır.
- Fiziğin yasaları gözlemcinin hızından bağımsız olarak her yerde geçerlidir.
Einstein 1905’te İsviçre patent bürosunda bir sekreter olarak çalışırken boş zamanlarında kendi özel görelilik teorisini geliştirdi. Yeni kuantum mekaniğinin keşiflerinden yola çıkarak, ışığın uzayda bir kuantum biçiminde (enerji paketleri olarak) hareket ettiğini gösterdi. Bu yaklaşım, daha önceleri kabul edilmiş ışığın dalga teorisiyle açıkça çelişikti. Aslında Einstein eski ışığın parçacık teorisini bütünüyle farklı bir tarzda yeniden canlandırmıştı. Burada ışık, çelişik bir karaktere sahip, aynı anda hem parçacık hem de bir dalga özelliği gösteren yeni tip bir parçacık olarak görülüyordu.
Özel görelilik, ışığın boşluktaki hızının, ışık kaynağının gözlemciye göre hızı ne olursa olsun, her zaman aynı sabit değerde ölçüleceği kabulünden hareket eder. Bundan, ışığın hızının evrendeki her şey için sınırlayıcı bir hızı temsil ettiği sonucu çıkarılır.
Göreliliğe Örnek
- Bir trenin 65 km/saat ile ray üzerinde hareket ettiğini düşünelim.
- Eğer trenin içinde bulunan insanlar dışarıyı göremiyorlarsa ve trende çok düzgün gidiyorsa yolcular hareket ettiklerini söyleyemezler.!
- Dünya, Güneş etrafında 30 km/sn hızla dolanmaktadır. Bunu söyleyebilirmisiniz?
Einstein’ın kütle ve enerjinin eşdeğerliliği yasasını keşfi, onun ünlü E = mc2 denkleminde ifade edilir, bu denklem atomda hapsolmuş muazzam enerjiyi dile getirir. Evrendeki yoğunlaşmış tüm enerjinin kaynağı budur.
Einstein, bütün hareketlerin göreli olduğunu, bütün ölçebildiğimizin, bir başka şeye göre ne kadar hızlı hareket ettiğimiz olduğunu gösterdi. Hareket eden nesnelerin kütlesi ile enerji arasında E=mc² denklemiyle dile getirdiği bir ilişki vardır.
Bu denklem, bir madde parçacığının sağladığı enerjinin (E), o madde parçacığının kütlesinin (m) ışık hızının karesiyle(c²) çarpımına denk olduğunu söyler. Bu formül, bütün nükleer enerji elde etme yöntemlerinin temelidir.
Bu denklemde, E enerjiyi (erg olarak), m kütleyi (gram olarak) ve c de ışığın hızını (santimetre/saniye olarak) temsil eder. c2 nin gerçek değeri 900 milyar kere milyardır. Yani bir gram maddede hapsolan enerjinin açığa çıkması, hayrete düşürücü bir büyüklük olan 900 milyar kere milyar erglik bir enerji üretecektir. Bunun ne anlama geldiğine dair somut bir örnek verelim; bir gram maddede içerilen enerji, 2000 ton petrolün yakılmasıyla üretilen enerjiye eşittir.
Einstein, 1915'de Görelilik konusunda ikinci bir makale yayımladı (Genel Görelilik kuramı). Burada bir nesne hızlanıp yavaşlarken neler olduğunu ele aldı.Yazısında ışığın bir kütlesi olduğu, bunun için de yerçekimden etkilendiği düşüncesini ortaya attı. Bu kuram, 1919'daki güneş tutulması sırasında iki yıldızdan gelen ışığın fotoğrafı çekildiğinde, ışığın yer çekimiyle büküldüğü fark edilince doğrulanmış oldu
|